<_script><_script>

8 Şubat 2014 Cumartesi

Efes Antik Kenti


Kuşadası’na veya Selçuk`a gelip de Efes harabelerini görmemek büyük bir kayıp olur. Efes harabelerini gezmeye karar verdiğinizde mutlaka profesyonel rehberlik hizmetinden yararlanmanızı tavsiye ederim. Haziran ile Ağustos aylarında Efes harabeleri sabah 11 ile 15 saatleri arası çok sıcak olmaktadır, taşlardan yansıyan güneş ışınları ve sıcaklık sizi rahatsız edebilir. Efes Harabelerini gezmek isterseniz o gün için üzerinize açık renk rahat kıyafetler giymenizi, güneş gözlüğü, şapka takmanızı ve spor ayakkabısıyla gezmenizi öneririm. Ayrıca yanınıza yeteri kadar içecek almalısınız.
                                                           Efes Harabeleri Harita
Efes Harabelerine giriş ücreti 25 TL’dir. Öğrenci fiyatı ise 15 TL’dir. Harabelere girişte 25 TL ödeyip Müze Kart alarak müze ve ören yerlerine 1 yıl boyunca sınırsız şekilde girebilirsiniz. Öğrenciler için Müze kart 15 TL’dir. (Efes Harabelerinde Yamaç Evleri görmek ekstra ücrete tabidir. Müze kart burada geçerli değildir.)
                                                                 Müze Kart Türkiye
Helenistik dönemden günümüze ulaşan bu şehir zaman zaman büyük depremler görmüş yıkılmış ve yeniden inşa edilmiştir. Menderes nehrinin getirdiği alüvyonlardan dolayı liman kenti özelliğini yitirmiştir. Efes gezi alanı olarak 2 km alanda yer almaktadır. Günümüzde Efes harabelerinin %15 i gün ışığına çıkartılmıştır. Büyük gemiler ile Kuşadası limanına gelen turistler Efes harabelerini ve Meryem Ana evini yıl boyu ziyaret ederler.
                                                                Efes Harabeleri
Efes, Türkiye’nin bati kıyısında yer alan ve İzmir’in Selçuk ilcesine bağlı Roma döneminden kalan tarihi bir Yunan kentidir. Klasik Yunan döneminde İyonya’nın 12 şehrinden biridir. Kurulusu Cilalı Tas Devri M.O. 6000 yılına dayanır. Efes, Roma İmparatorluğu döneminde Asya Eyaleti başkentliğini yapmıştır. Konumu dolayısıyla yine o dönemlerde bati ile doğu arasında köprü vazifesi gören önemli liman kentlerinden biri olmuştur. Eskiden sahip olduğu gerek ticari gerek politik önemi dışında Efes, Artemis Tapınağı’na da ev sahipliği yapması dolayısıyla yurdumuz için önemi oldukça büyüktür. Bilim, sanat ve kültür alanlarında birçok unlunun yetiştiği yer olan Efes, ayni zamanda Hıristiyanlığın yayıldığı ilk yer olması sebebiyle bugün Hıristiyanlar tarafından Hac Yeri olarak benimsenmiştir.
                                                               Efes Müzesi
Efes, tarihi boyunca birçok kez yer değiştirdiğinden kalıntıları yaklaşık 8 kilometrelik geniş bir alana yayılır. Ayasuluk Tepesi, Artemision, Efes ve Selçuk olarak dört ana bölgedeki harabeler yılda ortalama 1,5 milyon turist tarafından ziyaret edilmektedir. Tümüyle mermerden yapılmış ilk kent olan Efes’teki başlıca yapılar ve eserler aşağıdadır:
Artemis Tapınağı: Dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı, antik dünyanın mermerden inşa edilmiş ilk tapınağı olup temelleri MÖ 7. yüzyıla kadar gitmektedir. Tanrıça Artemis’e ithafen Lidya kralı Croesus tarafından yaptırılan yapı, Yunan bir mimar tarafından tasarlanmış ve dönemin en büyük heykeltıraşları tarafından yapılmış olan çeşitli bronz heykellerle süslenmiş. Büyüklüğü 130 x 68 metre ve ön cephesi diğer Artemis (Ana Tanrıça) tapınakları gibi batıya dönüktür. Tapınak hem bir pazaryeri, hem de bir dini müessese olarak kullanılıyormuş. Artemis Tapınağı M.Ö. 356′da adını ölümsüzleştirmek isteyen Herostratus adlı bir Yunanlı tarafından yakılmış. Aynı gece Büyük İskender doğmuş. Büyük İskender Anadolu’yu fethettiğinde Artemis Tapınağı’nın yeniden yapılması için yardım teklif etmiş fakat reddedilmiş. Tapınaktan günümüze sadece birkaç mermer blok kalmıştır.
                                                                 Artemis Tapınağı
Celsus Kütüphanesi: Roma dönemi yapılarının en güzellerinden birisi olan yapı hem kütüphane, hem de mezar anıtı görevini üstlenmiştir. 106 yılında Efes valisi olan Celsus ölünce, oğlu kütüphaneyi babasının adına mezar anıtı olarak yaptırmıştır. Celsus’un lahdi kütüphanenin batı duvarı altındadır. Cephesi 1970-1980 yılları arasında restore edilmiştir. Kütüphanede kitap ruloları, duvarlardaki nişlerde saklanıyordu.
                                                     Celsus Kütüphanesi’nde Konser
Efes Antik Tiyatro: Panayır dağ’ın batı yamacına kurulmuş olan Efes Antik Kenti Büyük tiyatro, liman yönü olan batıya bakmaktadır. Böylece şehrin en büyük yapısı gemi ile gelen ziyaretçiler tarafından çok uzaktan görülebilmektedir. Helenistik dönemde yamacın doğal kaya yapısı altyapı olarak kullanılarak inşa edilmiştir. 24000 oturma kapasitesi ile Hellenistik dönemde inşa edilen Efes Antik Tiyatro’su, Efes Harabeleri’nin en göz kamaştıran kısımlarından biridir. Tiyatro aynı zamanda Efes Harabeleri’nin en iyi korunmuş ve 150 metrelik çapıyla en büyük alanıdır. Roma İmparatorluğu döneminde bu tiyatroda pek çok gladyatör savaşı gerçekleşmiş. Yapı tiyatro gösterilerinin ve gladyatör mücadelelerinin dışında sayısız toplantıya da hizmet etmiş. Bizans döneminde sahne binasının bir kısmı şehir surlarına eklenip gözetleme kulesi olarak kullanılmaya başlandığında işlevini yitirmiştir.
                                                               Efes Antik Tiyatro
Meryem Ana Evi: Bülbüldağı’nda Hz. İsa’nın annesi Meryem’in son yıllarını St. John ile birlikte geçirdiğine inanılan kilisedir. Hıristiyanlar için hac yeridir ve bazı papalar tarafından da ziyaret edilmiştir. Meryem’in burada öldüğü mezarının da Bülbüldağı’nda olduğu düşünülmesine karşın Kitab-ı Mukaddes’de anlatıldığı gibi Meryem’in mezarının Mersin ilçesi olan Silifke’de olduğuna inanılmaktadır.
                                                                Meryem Ana Evi
                                                        Meryem Ana Dilek Duvarı
Yedi Uyuyanlar Mağarası (Ashab-i Kehf): Bizans döneminde mezar kilisesi haline getirilmiş olan bu yer, putperestlerin zulmünden kaçan yedi Hıristiyan gencin Panayır Dağı eteklerinde sığındıkları mağaradır. Dünya üzerinde ilgili mağaranın kendi sınırları içinde olduğunu iddia eden 33 kent olmasına karşın Hıristiyan kaynaklarının çoğuna göre kent Hıristiyanlarca kutsal sayılan Efes’tir. Türkiye’de Yedi Uyuyanlar Mağarası olarak en çok bilinen ve ziyaret edilen mağara ise dönemin önemli bir merkezi ve St. Paul’un doğum yeri olan Tarsus’takidir. Efes`te 1927-1928 yılları arasında yapılan bir kazı sonucunda 5. ve 6. yüzyıla ait olan mezarlar bulunmuştur. Yedi Uyuyanlar’a ithaf edilmiş yazıtlar hem mezarlarda hem de kilise duvarlarında bulunmaktadır.
                                                     Yedi Uyuyanlar Mağarası
St. John Kalesi: Efes bölgesinin en yüksek noktası olan bu kalede cam ve su sarnıçları bulunmaktadır. Ayrıca St. John Kilisesi’nin bulunduğu bu tepe Efes Antik şehrinin ilk yerleşim bölgesidir.
                                                           Ayasuluk Kalesi
İsa Bey Cami: Aydınoğulları’ndan İsa Bey 1374-1375 yılları arasında Ayasuluk Tepesi’ne bu camiyi yaptırtmıştır. Anadolu cami mimarisinin ilk örneklerini sergileyen camide zengin süslemeler ve çiniler görülmeye değer. Cami, 19. Yüzyıl’da kervansaray olarak da kullanılmış. Cami, Artemis Tapınağı ile St. Jean Kilisesi arasında bulunmaktadır.
                                                            İsa Bey Cami


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder